Yar Dediğin…

Yorum bırakın

Daha fazla

oyle bir zamanda gel ki vazgecmek mumkun olmasin…

Yorum bırakın

öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
ellerimde koparmaya çaıştığım zincirlerden kalma yara izleri
yeni yeni iyileşmeye yüz tutmuş olsun.
gözlerimde öyle bir karanlık olsun ki, gören kör oldum sansın.
yanaklarım kurumuş olsun göz yaşlarımdan, dudaklarımsa çatlak çatlak.

öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.
hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi,
hiç biri bağlayamamış olsun geceyi sabaha.
hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun.
hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde.
hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.

öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
sessizce ağladığım anları kimse çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürememiş olsun.
ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile.
dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad’a yeterince.
yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane.
unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım,
sevmediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki
yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın…

şiir şair felsefe aşk sevgi orhan veli kanık

OLMAK…

Yorum bırakın

İnsan yıkılırken bile “Lamelif” gibi devrilmeli bükülmeden. ( لا )
İnsan sevdiğine atılan kurşunları “Cim” gibi alabilmeli bağrına. ( ج )
İnsan sırtına dağlar yüklendiğinde “Elif” gibi dimdik durabilmeli. ( ا )
İnsan bir ömür “Kef” gibi sevdiğini kucağında taşıyabilmeli. (ك )
İnsan sevdiğine ölürken bile “Te” gibi tebessüm edebilmeli. (ت )
İnsan bir tek RABB karşısında “Mim” gibi secdeye koymalı başını. ( م )

Ey AŞIK!

Yorum bırakın

Hani özlem çekiyorsun ya sevgiliye. Bil ki sevgilidendir özlemin özü. Odur asıl sana özlem duyan. Çünkü o tutuşturmayınca alevi,kimsede olmaz ateş. Ve AŞK ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer.
MEVLANA

Neden hala tevbe etmiyorsun?? (DİNİ HİKAYE)

Yorum bırakın

 

Neden hala tevbe etmiyorsun da, günahlı hayata devam ediyorsun?

– Nasıl olsa demiş terzi, can boğaza gelinceye kadar tevbenin vakti var. O zaman tevbe eder, kurtulurum. demiş.

Dostu sormuş.:

– Sen kaç senedir terzilik yapıyorsun?

– Otuz senedir….

– Bu kadar zaman içinde en çok elin neye alıştı.

– Makasla kumaş kesmeye

Dostu bu defa şunu sormuş:

– Canın boğaza geldiği anda eline bir makas verseler yine kolayca kumaş kesebilir misin?

Omuzlarını silkmiş otuz senelik terzi:

– Öylesine korkulu anda kumaşı doğru kesemem ki?

Dostu taşı gediğine koymuş:

– Peki otuz senedir yaptığın bir işi doğru yapamıyorsun da, ömründe hiç yapmadığın tevbeyi nasıl yapacaksın o anda?.

Selahaddin EYYUBİ…

Yorum bırakın

KUDÜS FATİHİ olarak anılan Selahaddin EYYUBİ (1138-1193) Ortaçağ İslam tarihinin en büyük kumandanlarından biri olarak kabul edilir. Dünya tarihine adını yazdırması, 88 yıl Frank işgali altında bulunan Kudüs’ü Haçlılardan geri alması sebebiyledir. Avrupa’da Arslan Yürekli Richard olarak bilinen ünlü İngiliz komutan hem karadan, hem denizden saldırmasına rağmen Kudüs’ü Selahaddin’den alamamış ve yenilgiyi kabullenmiştir. Savaş sırasında yaralanan Richard’a doktorlarını yollayan, vurulan atına karşılık iki Arap atı hediye eden Selahaddin için büyük İngiliz komutan “Ben insanlığı Selahaddin’den öğrendim.” demiştir…

eyyubi,selahaddin

HASAN SABBAH

Yorum bırakın

1035 yılında İran’ın Kum kentinde dünyaya gelmiştir. Bazı İddalara göre Hasan Sabbah, Nizam-ül Mülk ve Ömer Hayyam aynı dönemde öğrenciydiler ve çok yakın arkadaştılar. Aralarında yaptıkları bir anlaşmaya göre aralarından ilk hangisi yükselirse diğer ikisine de yardım edecektir. Nizamülmülk, Selçuklu Sarayı’nda başvezirliğe yükselince Ömer Hayyam’ı ve Hasan Sabbah’ı saraya aldırır. Hasan Sabbah’ın hızlı yükselişini çekemeyen Nizamülmülk, Hasan’a ihanet eder ve entrikalar çevirip onu saraydan attırır. Bunun üzerine hem Selçuklu İmparatorluğu’nu yıkmak hem de başvezirden intikam almak isteyen Hasan Sabbah, Alamut Kalesi’ni zaptederek HAŞAŞİLER adında bir İsmaili örgütü kurar. Müritlerine cennetin anahtarının kendisinde olduğu inancını aşılamış, kendini sahte bir peygamber olarak tanıtmış ve onlara haşaş içirip Selçuklu Devletin’de ve Bizans’ta suikasler düzenlemiştir. Assasin (ingilizce Suikastçi) kelimesi de Hasasin yani Haşaşkeş kelimesinden türemiş, bu örgüt yüzyıllarca kendilerine karşı çıkanlara korku salmıştır. 1124 yılında ölen Hasan Sabbah öldüğünde arkasında güçlü bir silahlı örgüt ve sadece İran’da değil tüm Mezopotamya’da korkulur bir askeri ve siyasal güç bırakmıştır

hasan,sabbah hasan sabbah

İstanbul depremi ( küçük kıyamet )

Yorum bırakın

‎10 Eylül 1509’da İstanbul’da gerçekleşen ve şiddeti 7.4 olarak tahmin edilen Büyük İstanbul Depremi, o yıllar 160 bin nüfuslu İstanbul’da 5 bin kişinin ölümüne neden olmuştur. Tsunamiye de neden olan ve binden fazla evin yıkılmasına sebep olan depreme “Küçük Kıyamet” de denmektedir. Tahttaki II. Bayezid deprem sonucunda halktan özel bir vergi toplayıp, İstanbul’a 75 binden fazla işçi ve usta getirerek şehrin yeniden yapılanmasını sağlamıştır.istanbul ,tarih,deprem

Filozof ların tırt ölümleri…

Yorum bırakın

Antik filozofların ölümlerinin hikayeleri, kuşaktan kuşağa aktarılırken efsaneleştirilmiştir: “Sicilyalı Empodokles bir tanrı olduğunu kanıtlamak için Etna Yanardağı’nın kraterine atlamıştır. Herakleitos cilt hastalığını yenmek için bütün vücudunu gübreyle kaplamıştır ve o halde aç köpekler tarafından parçalanmıştır. Pythagoras kendisini öldürmek için kovalayan düşmanlarından kaçarken karşısına bir fasülye tarlası çıkmıştır. Fasülyeleri ezmek yerine ölümü tercih etmiştir. Crinis bir farenin viyaklamasından korkarak ölmüştür. Krisippus kendi yaptığı şakaya gülerken ölmüştür. Diyojen nefesini tutarak ölmüştür.” Resimde David Jacques-Louis “Seneca’nın Ölümü” adlı eseri vardır. Seneca, Kral Neron tarafından intihara zorlanmıştır


filozof Seneca

Ord. Prof. Fritz Neumark’ın Osmanlı tarihi hakkındaki müthiş iddası

Yorum bırakın

”Osmanlı Arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir”

[Ord. Prof. Fritz Neumark (1900-1991), Hitler’den kaçarak 1933’te Türkiye’ye gelir. İstanbul Üniversitesi İktisat ve Hukuk fakültelerinde dersler vermiştir.

20 Temmuz 1936’da kurulan ve 1937 yılı yaz sömestrsinde faaliyete geçen İktisat Fakültesi’nde (Umumi İktisat ve Maliye Teorisi Kürsüsü) başkanlığı da yapmıştır. 1952’de döndükten sonraFrankfurt Üniversitesi’nde rektörlük yapmıştır.]

Alman Profesör Neumark ile bir kısım talebesi Boğaziçi’nde geziye çıkarlar. Talebelerden biri Prof. Neumark’a, (Avrupa bizi neden sevmez?) diye sorar. Prof. Neumark şu cevabı verir:

(Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı, Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hıristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince:

1- Müslüman olduğunuz için sevmez.

2- Sizler farkında değilsiniz ama onlar şu gerçeğin farkındadırlar: Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.

3- Avrupa’nın pazarı idiniz. Şimdi Avrupa’yı pazar yapmaya başladınız.

4- En az 400 yıl Avrupa’da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz.

5- Selçuklular Anadolu’yu, Osmanlılar ise orta Avrupa ve Balkanları Haçlı ordusuna mezar ettiler.

6- Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hâkimiyet sağladılar.

7- Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslamiyet uğruna her şeyini feda etmeseydiler, İslamiyet bugün belki sadece Hicaz’da varlığını devam ettirirdi, kaldı ki Vehhabiliği kuranlar da, İngiliz Dominyon Bakanlığı’nın adamlarıdır. Batı her yerde İslamiyet’i, sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-ı Saadeti devam ettirdi.

8- Kilise size kin kusmaktadır, sebepleri yukarıdadır.

9- Ben Türkiye’ye geldiğimde 2 üniversiteniz vardı, şimdi 19 üniversite var. [O tarihteki sayı]

10- Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır.

11- Yine sizler, Avrupa’nın tarihi düşmanısınız ve daima düşman olarak kalacaksınız.

Older Entries